Dudakla Bardak Arası

Bilgi Paylaştıkça Artar...

Dudakla Bardak Arası

Eski Sisam krallarından Ancee adında bir zalim, yeni yaptırdığı bir bağa üzüm kütükleri diktiriyormuş. İşlerin bir an önce bitmesini sağlamak için de köleleri hiç dinlendirmeden çalıştırıyormuş. O zavallı kölelerden biri, birgün pek bitkin düştüğü için dayanamaz ve zalim krala:

– Niçin bu kadar acele ediyorsunuz efendim? Siz bu bağın üzümlerinden yapılacak şarabı hiçbir zaman içemeyeceksiniz ki!!! deyivermiş.

Kral biraz kızmışsa da sesini çıkartmamış. Nihayet gün gelip üzümler yetiştikten sonra, kral köleler de dahil herkesin hemen toplanmasını emretmiş.

Bir müddet sonra da o bağın üzümlerinden yapılmış şaraptan bir bardak getirilmesini emretmiş. Daha önce kehanet gösterisinde bulunan köleyi de huzuruna çağırtmış. Şarap bardağını eline alarak:

– Söyle bakalım, benim bu şaraptan hiçbir zaman içemeyeceğimi tekrar iddia edebilir misin, diye sormuş. Köle şöyle cevap vermiş:

– Belli olmaz efendim. İçebileceğinizi söyleyemem. Çünkü dudak ile bardak arasındaki mesafe çok uzundur. O arada başınıza neler gelebileceğini de bilemem!!!

Köle sözlerini bitirir bitirmez, içeri kralın adamlarından biri girmiş. Bir yaban domuzunun bahçeye girdiğini ve asmaları kırıp döktüğünü söylemiş.

Kral elindeki bardaktan bir damla dahi içemeden hemen dışarı fırlamış. Bahçede domuzun bulunduğu yere koşmuş. Kral ile domuz arasında öldüresiye bir mücadele başlamış. Sonunda yaban domuzu mızrak gibi azı dişleriyle, Sisam kralının karnını yarıp ölümüne sebep olmuş. Kral bostanda, bardak masada kalmış.

Şu söz bu olayı güzel bir şekilde ifade ediyor:

NASİP İSE GELİR HİNT’TEN YEMEN’DEN, NASİP DEĞİL İSE NE GELİR ELDEN?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir